Logo

Benliğin Üç yüzü Hegel, Kierkegaard ve Nietzsche’de Varoluşun Dramı

Hegel’in aklının sığınağı tek başına güvenli değildir; Kierkegaard’ın ruhunun uçurumu hâlâ derin; Nietzsche’nin özgürlüğün ateşi hâlâ yanar.

Benliğin Üç Yüzü: Hegel, Kierkegaard ve Nietzsche’de Varoluşun Dramı

Bir soru var, asırlardır peşimizi bırakmayan:

Ben kimim?

Bu basit cümlede hem aklın düzeni, hem inancın korkusu, hem de özgürlüğün isyanı gizli.

On dokuzuncu yüzyılda üç büyük filozof bu soruya üç farklı yerden baktı: Hegel, Kierkegaard ve Nietzsche.

Üçü de aynı dramın sahnesindeydi; ama her biri başka bir perde açtı: aklın diyalektiği, imanın sıçrayışı ve yaratımın ateşi.


Hegel’in aklının sığınağı tek başına güvenli değildir;

Kierkegaard’ın ruhunun uçurumu hâlâ derin;

Nietzsche’nin özgürlüğün ateşi hâlâ yanar.


İnsan, bu üçlüğün geriliminde kendini yeniden kurar.

Benlik, verilmiş bir hakikat değil; yaşanacak bir mücadeledir.

Belki de felsefenin en dürüst cümlesi şudur:

“Ben, hâlâ olmaktayım.”